bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sevdiğimiz bi abimizdi
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      efsane cep tutturur
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu aralar prison break'i yeniden izliyorum ve daha ikinci sezonun sonundayım. bu diziye dair çoğu şeyi unuttuğum için ilk kez izlediğimdeki aynı heyecanla izleyip mest oluyorum. 1) dizi inanılmaz derecede politik bir diziymiş. bunu ilk izlediğimde kaçırmışım. nedeni, 11 eylül 2001 saldırıları'nın hemen sonrasında çekilmeye başlanmış olması gerek. dizi 2002'de çekilmeye başlanıyor. 2) karakterlerinden neredeyse hepsi iyi de t-bag'i canlandıran robert knepper ve alexander mahone'a can veren william fichtner ne oynamış be! diziyi ilk izlediğimde de bu iki karakter mest etmişti beni. dizinin geneline dair fikrimi dizi bittiğinde uzun uzadıya yazacağım ama bu karaktere şimdiden bir şeyler karalamak istiyorum; t-bag, ensest ilişki ürünü bir adam. babası, zeka geriliği yaşayan kız kardeşine tecavüz eder ve t-bag dünyaya gelir. sonra, babası t-bag'e de tecavüz eder. haliyle, t-bag'in ruhundaki gelgitler o kadar üst seviyeye ulaşır ki, insanlarla iletişimin yolu olarak sadece şiddeti ve şehveti seçer. aslında bu bir savunma mekanizması ve bir noktada olması gerekendir. zira sigmund freud bile insan benliğinin yapıtaşı olarak bu iki olguyu görür. ancak t-bag'de bu olgular o denli yoğundur ki, hiçbir şekilde asgari düzeyde tutup önlerine geçemez. hatta hapisten kaçtıktan sonra kardeşinin eşini ve çocuklarını alıp kendi çocukluğunun geçtiği köhne eve götürür ve orada onlara "burada yeniden yeşereceğiz" der. bunu, ağlayarak söylerken ekler; "ben sizin bildiğiniz gibi ucube değilim. ben, babamın günahının neticesiyim. neyse ki artık üreyemeyeceğim de soyumuz benimle son bulacak." t-bag, şimdiye dek dizi tarihinde gördüğüm, empati yapılması en zor ve güçlü karakter. tabii bunda robert knepper'ın muhteşem performansı fazlasıyla etkili. hatta öyle etkili ki, dizide ölmesini veya yakalanmasını istemediğiniz nadir karakterlerden birine dönüşüyor. çünkü hayat hikayesini öğrendikten sonra t-bag'in kötülüğünün nedenlerini ve onun "sonuç" olduğunu artık biliyorsunuz. inanılmaz bir karakter. inanılmaz bir performans. tüyler ürpertici bir gerçeklik ve kabul edilemez bir dram. bu arada, dizinin en komik karakteri de yine kendisidir. yaptığı esprilerin hepsi müthiş ve hayatın tam santra noktasındandır. t-bag hiçbirimizin olmak istemeyeceği ancak gördüğümüz an nefretle hayranlık arasında gidip geldiğimiz eşsiz bir karakter. diziye konuk oyuncu olarak girip en akılda kalan karakter olmuştur. yine burada robert knepper'ın eşsiz performansı etkili bence. adam her sahnede devleşiyor resmen. t-bag hepimizin olabileceği ama bir şekilde olmadığı, olmaması için hiçbir sebebin olmayıp kendisini izlerken hem acıyıp hem de hayran olduğumuz bir adam. yaptığı hiçbir şeyi takdir etmeyip ölmesini veya yeniden hapse düşmesini içten içe arzulamadığımız, araf'ın baş konuğu. *** bu arada, ekşi'de bir arkadaşın yazdığı gibi, heath ledger'in eşsiz joker performansında bu adamın katkısının olduğundan ben de adım gibi eminim. dizide iki de eşsiz repliği vardır; "bu dünyada hepimiz fahişeyiz." "bizler kimliklerimizin tutsağıyız, kendi yarattığımız hapishanelerde yaşıyoruz."